Fizik Tedavi Nedir?
Fizik tedavi öncesi sonrası neler yapılmalı ya da Eskişehir’de fizik tedavi merkezi seçerken nelere dikkat edilmeli sorularından önce, fizik tedavinin tanımını yapalım.
Fizik tedavi: Eklem bölgelerindeki hareketi engelleyen kas ve iskelet bozukluklarının tedavisine verilen isimdir. Devamlılık ve özen isteyen tedavi uygulama yöntemleridir. Pek çok zorluğa sahip fizik tedavi sürecinde nelere dikkat etmeliyiz önce onlara göz atalım.
Fizik Tedavi Öncesi, Sırasında ve Sonrasında Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1- Fizik tedavi öncesi terapist, doktor ve hasta arasında iyi bir iletişim olmalı. Kararlaştırılan saatler ve günler aksatılmadan tedavi devam etmeli. Fizik tedavide devamlılık, verim alınabilmesi için oldukça önemlidir.
2- Fizik tedavi sonrası hasta, gün içerisinde fazla ağır kaldırmamalı ve ani hareketlerden sakınmalı.
3- Fizik tedavi sonrasında rahat hareket edebilmemiz için bol kıyafetler tercih etmeliyiz.
4- Tedavi sonrası soğuk, sıcak hava geçişlerine dikkat etmeliler.
Tedavinin Süresi Ne Kadar Olmalıdır?
Bu sorunun cevabı aslında hastaya ve rahatsızlığa göre değişmektedir. Örneğin romatizmal hastalıklarda 5-6 seanstan sonra hastalar tedaviyi hissetmeye başlarlar. Bel ve boyut fıtığında da 5-10 seans arasında etki görülmeye başlar.
Fizik Tedaviyi Kim Uyguluyor?
Fizik tedavinin başarılı olması doktor ve fizyoterapisti koordinasyonuna bağlıdır. Doktorun tanıları doğrultusunda tedavi yöntemleri fizyoterapistler tarafıdan uygulanır.
Fizyoterapi teknikerleri, elektro-terapi, lazerli ultrason gibi uygulamaları kullanan kişilerdir. Fizyoterapistler ise, daha çok rehabilitasyon aşamasında yer alırlar. Felçli hastaların kaslarının çalıştırılması, egzersizlerinin yapılması ya da kırık ya da protez nedeniyle eklemlerde kısıtlanma yaşayan hastalarla ilgilenir. Eskişehir’de fizik tedavi aşamalarında uzman fizyoterapistlerimiz eşliğinde tüm kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarınızı tespit ediyoruz.
Fizik tedavi ve rehabilitasyonun birlikteliği ise oldukça önemli. Özellikle felçli hastalarda eklem ve kas sertlikleri, kasların güçlendirilmesi elektro-terapinin yanında rehabilitasyon egzersizleri ile başarılı sonuçlar vermekte.
Eskişehir’de Fizik Tedavi Merkezi Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Yukarıda da detaylı bir şekilde anlattığımız gibi, fizik tedavi uygulamaları kas ağrıları, felçli hastalar ve eklem sorunlar için çözümle birlikte tamamlayıcı tedaviler içeriyor. Doktorların incelemeleri sorunları belirlerken, tamamlayıcı tedavileri, terapileri fizik tedavi merkezleri yürütmekte. Fizik tedavi merkezi seçerken:
1- Merkezin alanında uzman olup olmadığını araştırın.
2- Gerekli donanımları ve cihazları bulundurup bulundurmadığını sorabilirsiniz.
3- Fizyoterapistlerin tecrübesi bu alanda en önemli sorgulamaların başında gelmekte. Yine fizyoterapistlerin tedavi öncesi, sırası ve sonrasındaki takipleri yapıp yapmadığını gözlemleyin.
4- Bazı fizik tedavi merkezleri yoğunluktan dolayı hastalara gerekli rehabilitasyon tedavilerini vermekte yetersiz kalabiliyor. Bu gibi durumlarda diğer tedavi merkezlerine yönelmenizi öneriyoruz.
Fizik Tedavinin Faydaları Nelerdir?
Fizik tedavi özellikle felçli hastaların tedavisi ve kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisi için büyük öneme sahip. İlaç kullanımı kadar büyük öneme sahip olduğunu belirten fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanları, başarılı bir fizik tedavi ile pek çok kas, iskelet sistemi ve felç tedavisine yüksek oranda olumlu yanıt alınacağını söylüyor. Eskişehir fizik tedavi merkezleri olarak bu yazımızda fizik tedaviye dair pek çok soruya cevap vermeye çalıştık.
Fizik tedavinin bazı faydalarını sıralamak gerekirse:
- Tüm tedavi yöntemleri ağrı kesici özelliklere sahiptir.
- Dolaşımda yaşanan ağrıyı ve zedelenen dokuları iyileştirir ve besler.
- Yine zedelenen ve gergin dokularda esnetici, yumuşatıcı bir etkisi vardır.
- Felçli hastalarda pek çok olumlu etkisi bulunmaktadır.
Fizik Tedavi Zararlı Mıdır?
Halk arasındaki konuşmalarda, fizik tedaviye karşı bir ön yargı bulunmaktadır. Fizik tedavi zararlı mıdır? Ya da fizik tedavi bağımlılık yapar mı? Gibi soruların aslında net cevapları vardır. Fizik tedavi zararlı bir tedavi yöntemi değildir. İlaçlı tedavilerle birlikte tamamlayıcı tedavi olmasının yanında tek başına yeterli de olmaktadır. Tedavinin tek mi yoksa tamamlayıcı bir nitelikte olacağına doktor ve fizyoterapist birlikte karar verir.
Fizik tedavi zararlı mıdır? Sorusundan ziyade fizik tedavi öncesi, sırasında ve sonrasında yapılacak/yapılmayacaklar vardır. Örneğin kalp pili olan hasta bu durumu önceden doktora ya da fizyoterapistine söylemeli. Böylece elektrik akımı gibi yöntemler doktor kontrolünde uygulanır. Kalp pili ya da diğer rahatsızlıklar önceden bildirilmeli böylece daha verimli bir tedavi süreci geçirebilirsiniz. Fizik tedavi sonrası neler yapmalı ya da nelerden sakınmalıyım sorularınızı fizyoterapistiniz ya da doktorunuz içtenlikle cevaplayacaktır.
Fizik Tedavi Bağımlılık Yapar Mı?
Halk arasında yaygın olan bir diğer doğru olmayan düşünce, ‘’Fizik tedavi bağımlılık yapar mı?’’ Fizik tedavinin bağımlılık yapma gibi bir özelliği yoktur. Pek çok hasta fizik tedavinin olumlu sonucundan sonra acaba sürekli bu tedavi ile mi iyileşmiş hissedeceğim düşüncesine kapılmaktadır. Bazı hastalar sadece bu nedenden dolayı tedavi süreçlerini geciktirmekte. Fizik tedavinin bağımlılık yapma gibi bir durumu bulunmamaktadır. Bu düşünceden dolayı tedavinizi ertelemeyin.
Eskişehir Fizik Tedavi Merkezleri Ücretleri
Fizik tedavi merkezlerinin ücretleri, seansları ve tüm süreç Eskişehir’de bulunan fizik tedavi merkezlerinin kurum yapısına göre değişkenlik göstermektedir. Yani Eskişehir’de fizik tedavi merkezi seçimi yaparken, her merkezin fiyat politikası farklı olacaktır. Bundan dolayı seçiminizi yapmadan önce iletişime geçmek size hem zaman kazandırırken hem de kurumla ilgili bilgi sahibi olmanızı sağlar.
Gerekli koşullar sağlanırsa ve rapor alınırsa SGK artık fizik tedavi hizmetlerini karşılayacağını duyurdu. 30-60 seans arası fizik tedavi hizmeti için en az bir fizik tedavi uzmanı ve bir rehabilitasyon uzmanının sağlık raporunu onaylaması gerekiyor. Daha uzun süreli seanslar için kurul raporu gerekmektedir.
Eskişehir’de fizik tedavi sürecini baştan sona profesyonel bir ekiple birlikte yürüten Eskişehir Ahenk Rehabilitasyon Merkezi, fizik tedavi hastalarına hizmet vermekte.
Eskişehir Ahenk Rehabilitasyon Merkezi’nde Fizyoterapi Uygulamaları
SEREBRAL PALSİ
SP, gelişmekte olan infant beyninin herhangi bir nedenden kaynaklanan (doğum öncesi,sırası veya sonrasında) lezyonuna bağlı gelişen ,ilerleyici olmayan ,motor performanstaki bozukluklarla ilişkili aktivite ve katılım kısıtlılıklarına neden olan nörogelişimsel hastalığıdır.Beynin etkilenim bölgesine göre görülecek hastalık tablosu belirlenir.
Serebral Palsi’de görülen problemler
SP, ilerleyici olmamakla birlikte kas iskelet sistemindeki bozukluklar ilerleyicidir. Öncelikli olarak ekstremiteler (kol ve bacaklar) ve gövdeyi etkiler. İstemli motor hareket kaybı ve postür bozukluğu öncelikli problemler olmakla birlikte ,ikincil olarak duyusal problemler , oral-motor fonksiyon kayıpları, beslenme problemleri, salya, ağrı, uyku problemleri, nöbet, konuşma güçlükleri, zeka problemleri, işitme ve görme problemleri de görülebililir.
Serebral Palsi Tedavi
Serebral palsi tedavisinde hastalığın neden olduğu bulgular hafifletilebilir, çocuğun bağımsızlık düzeyi arttırılabilir, bakımı kolaylaştırılabilir. Her hasta için tedavi hedefleri farklı olup tedavi seçenekleri de farklıdır. Serebral palsili çocukların rehabilitasyon programları yaşı ve fonksiyonel durumuna göre belirlenir. Uygulanabilecek birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Önemli olan sizin çocuğunuz için o dönemde en uygun ve gerekli olan tedavi seçeneklerinin doğru olarak belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Çeşitli ilaç tedavileri, egzersiz ve fizyoterapi yöntemleri, iş ve uğraşı tedavisi, ortez uygulamaları yapılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki Serebral Palsi ‘yi tamamen iyileştiren bir tedavi yoktur.
Eskişehir’de Serebral Palsi’de Kullanılan Güncel Tedavi Yöntemleri;
- Terapatik egzersiz uygulamaları ,
- Germe egzersizleri, pozisyonlama ve düzgünlük eğitimi,
- Elektrik stimülasyonu, zorunlu kullanım hareket tedavisi,
- Sanal gerçeklik uygulamaları,
- Konuşma tedavisi,
- Duyusal entegrasyon eğitimi,
- Hipoterapi,
- Hidroterapi,
- Nörogelişimsel tedavi yaklaşımları(Bobath),
- Uzay terapisi
BRAKİAL PLEKSUS YARALANMALARI (KOL FELCİ)
Brakial pleksus , boynun her iki yanında yer alan, üst ekstremitenin motor ve sensoriyel fonksiyonunu sağlayan, periferik sinir ağıdır. Komplike bir anatomiye sahip olması, yaralanma sonrası tanı ve tedaviyi güçleştirir. Brakial pleksus yaralanmaları, yeni doğanlarda ve çocuklarda görülen, hayat boyu süren çok uzun süre takip ve rehabilitasyon gerektiren bir sakatlanmadır. Brakial pleksus yaralanmaları bir sinir zedelenmesidir. Bu yaralanmaların çoğu doğum sırasında omuz ve boyunda ki sıkışmalardan kaynaklanmaktadır. Özellikle iri doğan bebeklerde daha sık görülür.
Brakial Pleksus Yaralanmasında Tedavi
Tedavi konservatif, cerrahi ve geç dönem tedavisi olmak üzere 3 ana başlıkta toplanabilir. Konservatif tedavide amaç gelişimin desteklenmesi, eklem sertliklerinin ve kontraktürlerin önlenerek spontan sinir iyileşmesi için uygun şartların sağlanmasıdır.Bunun için fizyoterapi ve rehabilitasyon oldukça önemlidir.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulamaları;
- Aktif hareket
- Normal eklem hareketi
- Duyusal farkındalık
- Pozisyonlama ve splintleme
- Diğer tedaviler( zorunlu kullanım terapisi, duyu bütünleme eğitimi, bantlama teknikleri, nöromuskuler elektrik stimülasyonu, botoks uygulamaları )
SPİNA BİFİDA
Spina bifida, embriyojenik yaşamda omurilik yapısının oluşumu sırasında meydana gelen bir hata sonucunda gelişen kapanma defekti olarak bilinir.
Spina bifida da meydana gelen anormallikler deri, kemik, meninks ve nöral dokuyla birliktedir. Eğer sadece deri, kemik ve dural meninksleri içeriyorsa meningosel olarak adlandırılır. Bu durum nadirdir kıllanma veya doğum lekesi şeklinde görülür. Spinal kord etkilenimi varsa myelomeningosel olarak adrandırılır. En çok görülen tipidir.
Spina bifidalı çocuklarda en çok görülen problemler;
- Spinal deformiteler( skolyoz)
- Osteoporoz
- Duyu bozuklukları
- Kognitif bozukluklar
- Spastisite
- Nörojenik mesane ve nörojenik bağırsak
- Obesite
- Epilepsi
- Spina bifida’da fizyoterapi ve rehabilitasyon hedefleri
- Bağımsızlığı kazanabilmek amacıyla fiziksel yeteneklerin kazandırılmasını sağlamak
- Çocuğun motor gelişimini desteklemek ,çocuğun kronolojik yaşına uygun olarak motor gelişimini destekleyici fasilitasyon tekniklerini aileye öğretmek ve ev programının devamlılığını sağlamak
- Uygun ortez kullanımını sağlamak
- Bağımsız mobiliteyi kazandırmak(yürüme veya tekerlekli sandalye kullanımı)
- Deformite ve kontraktür gelişimini önlemek temel hedeflerdendir.
DOWN SENDROMU
En sık rastlanan otozomal bozukluklardan olup, genetik bir farklılık sonucu ortaya çıkan ve çocuğun birçok alanda farklı olmasına ve gelişim geriliği göstermesine sebep olan klinik bir tablodur. DS’li bebeklerde 21.kromozomdan 3 adet vardır. Dolayısıyla sahip oldukları gen sayısı 46 yerine 47 adettir.
Down Sendromunda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Fizyoterapistin hedefi çocuğun en iyi hareket paternini kullanmasını öğretmektir. Çocuğun pozisyonları ve hareketleri kadar bunların kalitesi de önemlidir. DS’li çocuklarda fizyoterapinin amaçları şunlardır;
- Postural kontrolün kazanılması (stabilite,postür ve denge)
- Motor yeteneklerin kazanımı
- Kaba ve ince motor hareketlerin kalitesinin artırılması
- Duyusal bütünlüğün sağlanması
- Kas gücü ve enduransın arttırılması
- Deformitelerin önlenmesi
- Günlük yaşam bağımsızlığının kazandırılması
- Yaşam kalitesinin artırılması
Bu yazıda verilen bilgiler tanısal veya tıbbi öneri amaçlı olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi edilmesi gereken noktalarda, hekiminize başvurunuz.